Türkiye Futbol Federasyonu, 12 Haziran’dan itibaren futbol ligini yeniden başlatma kararı aldı… Hala zaman varken kararı insan sağlığı açısından bir kere daha gözden geçirmekte yarar var.
2019 yılının Aralık ayından beri dünya gündemini baş aşağı çeviren Covid-19 salgını spor dünyasına da çok sert bir darbe vurdu. Tüm spor dallarında acilen turnuvalara ara verildiği gibi sporseverlerin dört gözle beklediği iki büyük organizasyon Avrupa Futbol Şampiyonası ve Olimpiyatlar da önümüzdeki yıla ertelendi, Mayıs ayı başından itibaren birçok yabancı ülke ve ülkemizdeki futbol, basketbol, voleybol ve hentbol gibi popüler spor dallarını yöneten federasyonlar 2019-20 sezonunun iptal edildiğini duyurarak ligleri şampiyonsuz ve düşme/çıkma olmadan sona erdirdi.
Türkiye Futbol Federasyonu ise dünya genelindeki eğilimin aksine bir harekette bulunarak Türkiye Futbol Ligi’ni 12 Haziran’dan itibaren kaldığı yerden, maçların seyircisiz oynanması koşuluyla, sürdürme kararı aldı. Türkiye Futbol Federasyonu’nu böyle bir karar almaya iten koşullar neler olabilir, önce kısaca bunlara değinelim.
Futbol kulüpleri çok ciddi bir düzeyde gelir kaybına uğramış durumda
Futbol kulüplerimiz, maçların oynanamaması nedeniyle en büyük gelir kalemleri arasında bulunan televizyon yayını ve maç günü gelirlerinden yoksun kaldılar. Başta Süper Lig ve 1. Lig kulüpleri olmak üzere kulüplerimizin tamamına yakını, büyük tutarlarda borçlar ile faaliyetlerini sürdürdükleri için şu anda mali açıdan ağır sancılar içerisinde kıvranmaktalar; sporcu, çalıştırıcı ve çalışanlarına olduğu gibi kredi aldıkları finansal kurumlara karşı ödeme yükümlülüklerini yerine getirmekte zorluk çekiyorlar.
12 Haziran’da ligimizin yeniden başlaması kulüplerimizin temel gelir kaynaklarından birisi olan yayın gelirlerine kavuşmasını sağlayacak. Bu koşullar altında Türkiye Futbol Federasyonu, futbolumuzun yaşamını sağlayan çarkları yeniden döndürmek için başlama düdüğünü çalmaya karar vermekte haklı görünüyor olabilir ama konuyu bir de insan sağlığı açısından değerlendirdiğimizde liglerin başlamasında çok ciddi sakıncalar olduğunu görmekteyiz.
Sporcular iki aydır düzenli antrenman yapmadıkları için ağır sakatlıklar yaşayabilirler.
Sporcuların profesyonel düzeyde spor yapabilmeleri, sürekli ve düzenli olarak antrenman yapmalarına bağlıdır. İki ay ara verdikten sonra yeniden form tutmak için yeterli zaman olmadığı için maçlar başlayınca oyuncuların ağır sakatlıklar yaşamaları kaçınılmaz görünüyor.
Sosyal mesafeyi korumak mümkün olmadığı için vaka sayısı kısa süre içerisinde çok yükselebilir.
Sporcular, çalıştırıcılar, yöneticiler, hakemler ve diğer görevliler antrenman ve maçlar sırasında birbirleriyle sürekli yakın temas kurmak zorunda olacakları için korona virüs birinden diğerine hızla bulaşarak futbol dünyasında ikinci dalga olmasına neden olabilir.
Oynanan futbol seyredilmeye değer bir kaliteye ulaşamayabilir.
Bu derece riskli bir ortamda maç oynayan, düdük çalan, taktik vermeye çalışan bir insanın yaptığı işe ne derece konsantre olabileceğini de düşünürsek futbol sahasında oynanan oyunun seyircilere hiçbir zevk vermeyeceğine inanıyorum. Seyircisiz oynanan maçların ne kadar zevksiz geçtiğine hepimiz birçok kere tanık olduk.
İnsan sağlığından daha önemli birşey yoktur.
Şu bir gerçek ki, herşeyden önemlisi insan sağlığıdır. Antrenmanlar başlar başlamaz artan korona virüs vaka sayıları, maçlar başlayınca daha da artıp futbol dünyamıza, insan sağlığı açısından, yeri doldurulması mümkün olmayan zararlar verebilir, ulusal sporcularımız bir daha spor yapamayacak kadar ciddi derecede bile sağlığını yitirebilir. Türkiye Futbol Federasyonu, herkesi üzüntüye boğacak bir felakete neden olmadan 2019-20 sezonunu iptal etmelidir.
Hepimiz harfi harfine koruyucu önlemlere uymayı sürdürelim ve yaşamamızı mümkün olduğu kadar evlerimizde geçirmeye özen gösterelim.
https://indigodergisi.com/2020/05/corona-virusu-tehdidi-altinda-futbol/
Yayın Ortamı: İndigo Dergisi
Yayın Tarihi: 14.05.2020