KORAY ERDİVANLI

Avatar 2: Suyun Yolu

Avatar efsanesi kaldığı yerden devam ediyor… Bir kere daha Pandora gezegenindeyiz… 

2009 yılında sinema sanatına çağ atlatan eşsiz yapım Avatar’ın devamı ‘Avatar 2: Suyun Yolu’ tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de gösterime girdi. Hazırlık çalışmaları on yıldan fazla süren ikinci film seriyi zenginleştiren yeniliklerle dolu. James Cameron, onüç yıldır sabır gösteren Avatar hayranlarının beklentilerini karşılayacak düzeyde başarılı bir film yapmış kanımca.

Doğrusunu söylemek gerekirse, ‘Avatar 2: Suyun Yolu’ için James Cameron’un sınır tanımayan hayal dünyası ile teknolojik gelişmelerin parlak bir birleşimi demek yerinde bir değerlendirme olur.

Filmin konusu

İlk filmde yaşanan olayların ardından yaklaşık on yıl geçmiştir. Jake Sully yaşamını Pandora gezegeninde bir Na’vi olarak sürdürmekte, ‘Toruk Makto’ adıyla ‘Omatikaya’ kabilesine reislik yapmakta, karısı Neytiri ile beş çocuğunu yetiştirmektedir. On yıl önce Pandora’nın yeraltı kaynaklarını ele geçirmek üzere başarısız bir işgal girişiminde bulunan – Na’viler tarafından ‘hava insanları’ olarak anılmaktalar – insanlar yeni bir operasyon merkezi kurmak üzere geri gelirler.

Bir devam filmi olduğu için ilk bölüm ile bağlantılı…

Bu kere amaçları Pandora gezegenini ele geçirmektir çünkü dünyadaki yaşam bitip tükenmek üzeredir. Jake, kendisi ve ailesinin işgalcilerin ilk hedefi olduğunu öğrenince, hava insanlarından saklanmak amacıyla, kabile liderliğini bırakıp ailesiyle beraber su kıyısında yaşamakta olan ‘Metkayina’ kabilesine sığınır. Ancak, orman Na’vileri ile resif Na’vilerinin yaşamları birbirinden çok farklıdır.

Jake ve ailesi resif halkının yaşam koşullarını öğrenmek zorunda kalırlar. Rekombinant olarak hava insanlarıyla beraber Pandora’ya geri gelmiş olan Albay Miles Quatrich ve ekibi ise durmaksızın Jake Sully ve ailesini aramaktadır.

James Cameron, Hollywood’un yaşayan efsanesi… Sinemanın görsel sanatların şahı olduğunu kanıtlamak istercesine göz kamaştırıcı bir film sunmakta…

Yapımcı, yönetmen, kurgucu ve senaryo yazarı olarak kurgu-bilim türüne yaptığı katkılarla Oscar, Nebula ve Satürn başta olmak üzere, sinema dünyasının en saygın ödülleriyle onurlandırılan James Cameron hayal gücünün en etkileyici ürünlerinden birisi olan Na’vi uygarlığıyla yeniden karşımızda… Ünlü sinemacı 2009 yılında gişe rekorları kıran ‘Avatar’ filmiyle sinemaseverlere sunduğu hayali evreni serinin ikinci filminde daha da genişletmiş.

Muhteşem denge ve göz alıcı doğal yaşam

Avatar 2: Suyun Yolu’nda ‘muhteşem denge’ kavramına yeni güzellikler eklemesinin yanında Pandora gezegeninin su altındaki göz alıcı doğal yaşamını tanıtıyor. Özellikle, resif halkı olarak tanıttığı açık mavi renkli ve yüzgeçi andıran uzun kuyruklarıyla orman halkından ayrılan Metkayina kabilesi ile su altında yaşayan görkemli tulkun’ların mistik dünyası bir hayli etkileyici yenilikler.

İlk filmi izlerken elimizi uzatıp dokunmak istediğimiz yapraklar ve havada uçan kanatlılar kadar güzel ve huzur verici su altı canlıları var Su Yolu’nda. Orman halkı Omatikaya’ların üzerine binerek havada uçtuğu ikran’lar gibi, resif halkı Metkayina’lar su altında nefes alan tsurak’lara biniyorlar.

Avatar 2: Suyun Yolu’ndaki yeni kavramları seyrederken IMAX, ScreenX ve benzeri üç boyutlu beyazperde teknolojilerinin ilk bölümün çekildiği 2009 yılından bu yana ne denli etkileyici bir gelişim kaydettiğine de tanıklık ediyoruz aslında. İkinci bölüm, görsel ve ses efektleri açısından birinci bölüme göre daha gerçekçi görünmekte.

Avatar 2, dünyamızın güncel sorunlarına ilişkin dikkat çekici mesajlar veriyor.

James Cameron, tıpkı birinci filmde olduğu gibi, Avatar 2: Su Yolu’nda da zaman zaman gündeme gelen sanayileşme sonucunda yerli halkların kültürlerinin yok olması, doğanın geri kazanılması olanaksız kayıplarla karşı karşıya bırakılması ve acımasız insanların güç sahibi olması durumunda çevresini ne gibi öldürücü ve yıkıcı zararlara uğrattığı gibi mesajlar vermekte.

Bunlara ek olarak, dünya gezegenindeki yaşamın sona ermek üzere olması gibi önemli bir ayrıntı da eklenmiş devam öyküsüne. Bu noktayla insanları gezegenimizdeki doğal yaşama daha iyi davranmaya çağırmak istemiş olsa gerek. Bunlara ek olarak, savaşın insafsız ölümcüllüğünün altını çizdiği bir sahne de var. Resif halkının şefi Jake’nin çocuklarına Tulkun’ların mistik geçmişini anlatırken “Öldürmek hangi nedenle olursa olsun, daha fazla ölüm getiriyor” gibi bir ifade kullanarak değiniyor bu önemli mesaja.

Ayrıca ‘muhteşem denge’ de son derece doğal yaşam yanlısı bir kavram bence. Başka bir deyişle, Pandora’daki tüm canlıların mistik bir bağ ile birbirlerine bağlı olması ve ‘muhteşem denge’ adı verilen doğal düzenin sürmesi için tüm canlı türlerinin varlığının korunması gerektiği ilkesiyle doğaseverlere güçlü ve açık bir destek veriliyor.

Oyuncuların performansı fantastik bir macera filmi için yeterli

Avatar 2: Suyun Yolu, öncelikle teknolojik görkemiyle dikkat çekmeyi amaçladığından oyunculuğun film üzerindeki katkısı ikinci planda kalmış. Ancak, oyuncuların rollerinin gereğini oldukça iyi performanslarla yerine getirdikleri de gözden kaçmıyor.

Sam Worthington, 2009 yılında oynadığı ilk Avatar filminde kendisine AACTA ve Satürn gibi iki büyük ödül kazandıran Jake Sully karakterini onüç yıl aradan sonra yeniden üstlenmiş. Ünlü Avustralyalı oyuncu serinin iki bölümü arasında geçen onüç yıl süresince kaydadeğer yeni bir başarı kazanamamış olsa da bu filmde rolünün üstesinden gelmiş.

Avatar’da olduğu gibi, başkadın karakter Neytiri rolünde Zoe Soldana görülmekte. İlk filmde Dr. Grace Augustine karakterini oynayan Sigourney Weaver ise bu filmde Jake ile Neytiri’nin manevi çocuğu Kiri rolünü üstlenmiş. Kötü karakter Albay Miles Quaritch’i oynayan Stephen Lang, filmin başından sonuna dek Na’vi görünümüyle karşımıza çıksa da, acımasızlığı ve yıkıcılığı ile bir kere daha seyircileri dehşete düşürmeyi başarıyor.

Oyuncu kadrosunun en ünlüsü olarak göze çarpan Oscar, Emmy, BAFTA ve Grammy ödülleri sahibi Kate Winslet ise varlığıyla filme renk katmış. Filmin bütününe oranlandığında kısa süreyle görünüyor olsa da canlandırdığı karakter Ronal’ın öykünün akışında önemli bir yeri var.

Avatar 2: Suyun Yolu sinema sanatına yön veren bir yapım…

Önümüzdeki yıllara bakıldığında sinema salonları, video akış ve televizyon tarafından izleyicilere sağlanan evde oturma rahatlığı ve düşük maliyet kazanımları karşısında, teknolojik gelişimler ile fark yaratarak ayakta kalabilecek gibi görünüyor. James Cameron, yenileşim yanlısı yapımlarıyla, sinema salonlarının yaşamasını sağlayan sinemacıların başından gelenlerden birisi olarak öne çıkmakta.

2009 yılında seyrettiğimiz Avatar sinema sanatında görsel ve ses efektleri açısından teknolojik bir devrim niteliğini taşıyordu. ‘Avatar 2: Suyun Yolu’ da, tıpkı birinci bölüm gibi, sinema sanatını teknolojik açıdan ileriye taşıması nedeniyle kayda değer bir öneme sahip. Fantastik sinemanın en güzel örneklerinden biri olarak anımsanacak olmasının yanında seriye verdiği katkıyla ilk Avatar filmini de bulunduğu noktadan daha yukarıya taşıdığı görünüyor.

Cameron, süper kahraman filmlerindeki gibi yalnızca görsel ve ses efektleriyle sınırlı kalmamış ve fantastik bir film için güçlü sayılabilecek dramatik bir yapı oluşturmuş. ‘Avatar 2: Suyun Yolu’ sinema sanatı adına son derece değerli bir yapıt. Yer yer duygu dolu ve düşündürücü, yer yer hızlı ve eğlenceli. Filmin bütününe göz atıldığında ise, tek kelimeyle rengarenk…

James Cameron’un düş dünyası ormanda yürüyüş yapmak veya deniz kenarında oturmak gibi huzur verici ve dinlendirici bir keyif verdi bana. Her açıdan çok etkileyici bir yapım olduğu gerçeğinin bir kere daha altını çizerek Avatar 2: Suyun Yolu’nu mutlaka izlemenizi öneriyorum. Aşağıdaki bağlantıya tıklayarak filmin tanıtımını izleyebilirsiniz.

AVATAR 2: SUYUN YOLU

Yapım: ABD

Yapım Yılı: 2022

Yönetmen: James Cameron

Senaryo: James Cameron, Rick Jaffa, Amanda Silver

Müzik: Simon Franglen

Oyuncular: Sam Worthington, Zoe Saldana, Sigourney Weaver, Stephen Lang, Kate Winslet

https://indigodergisi.com/2022/12/avatar-2-suyun-yolu-filmi-izlenimleri/

Yayın Ortamı: İndigo Dergisi

Yayın Tarihi: 18.12.2022

Paylaş:
Geçen sezonun başından itibaren