KORAY ERDİVANLI

4-2-3-1

Medyada geçen hafta yer alan haberlere göre, BJK Futbol Direktörü Önder Özen BJK Altyapı Koordinatörü Emrah Bayraktar’a, altyapı düzeyindeki tüm yaş gruplarına 4-2-3-1 sisteminin öğretilmesi talimatını verdi. Öncelikle 4-2-3-1 sistemini hatırlayalım.

Teknik Direktör David Pleat’in verdiği bilgiye göre, “4-2-3-1 sistemi 2000’li yılların başında Güney Amerika takımları tarafından uygulanmaya başladı ve kısa süre içerisinde tüm futbol dünyasına yayıldı. Temel olarak; 4 savunma, 2 defansif orta saha, 3 orta-ileri ve 1 hücum oyuncusundan oluşmaktadır. Oyun anlayışınız pozitif olduğu takdirde fazla adamla hücum yapma imkanı sağlamakla birlikte, defansif orta saha oyuncularını kullanarak son derece savunma ağırlıklı bir taktik de oluşturabilirsiniz.” 4 savunma oyuncusu sahaya geniş anlamda yayılarak güçlü bir defans kurgusu oluştururken; genelde 2 defansif orta saha oyuncusundan birisi de savunmanın önünde koruma sağlar, diğeri takım hücuma çıktığında topu oyuna sokma görevini üstlenir. Hücuma dönük 3 orta saha oyuncusu yer değiştirme ve rakip savunmanın derinliğine yaptıkları koşularla rakibi yıpratabilirler, kanatları kullanarak ceza alanına inerler veya ceza alanını ortalarla bunaltırlar. Arkalarında 6 kişilik bir duvar olmasından yararlanarak rahatlıkla hücuma katılırlar. Hücum hattındaki tek forvet, 3 orta-ileri oyuncu tarafından desteklendiği takdirde, seyirciyi coşturan son derece etkili bir santrafora dönüşür. Öte yandan, 3 orta-ileri oyuncu hücuma katkı sağlayamaz ise, 1 hücum oyuncusu oyun içerisinde yalnız kalarak etkinliğini kaybeder.

Genç futbolcuların öncelikle futbolun temel oluşturulan teknik ve kolektif kurallarını özümsemesi şarttır. Temel öğretilirken genç futbolcunun üstün yönlerini geliştirmesi ve zayıf yönlerini de mümkün olduğu kadar güçlendirmesi sağlanmalıdır. Altyapı seviyesindeki oyuncuların tek bir sisteme göre yetiştirilmesinin ne derece doğru olduğu tabii ki hiç bitmeyecek bir tartışmadır. Genç oyuncuların diğer oyun sistemlerine kolayca adapte olmasını engelleyecek şekilde körelmemesi dikkat edilmesi gereken en önemli noktadır. Şu bir gerçek ki, teknik direktörlerin birçoğu elindeki oyuncuya göre oyun sistemi geliştirirler. Kafalarındaki sisteme göre oyuncu seçimi yapmak çok az teknik direktörün sahip olduğu bir şanstır. Teknik direktör, kadro yapısı uygun olmadığı halde kafasındaki sistemde ısrar ederek, oyuncuları yeteneklerine uygun olmayan pozisyonlarda görevlendirildiği takdirde, oyuncular yeteneklerini yeterince sergileyemezler. Şüphesiz, bu durum takımı başarısızlığa götürür.

Önder Özen’in vermiş olduğu talimattan anlaşıldığı kadarıyla Beşiktaş Futbol Takımı kendine özgü bir oyun sistemi kurmayı amaçlıyor. Genç  futbolcular henüz altyapı seviyesindeyken bu sisteme göre yetiştirilerek, A takım seviyesine sistemsel açıdan hazır gelecekler. Bu gibi projelerin başarıya ulaşması için ısrarcı olmak ve projenin başındaki yöneticilere zaman vermek şarttır. 1975 – 1995 yılları arasında “Tüzün Felsefesi” ile yetiştirilen futbolcular ile göz kamaştırıcı başarılar elde eden Beşiktaş futbol takımı, yeni bir özkaynak sistemi geliştirecek deneyime sahiptir. Tabii ki, Önder Özen’e gerekli sabır gösterilir ve özkaynağa “gereksiz masraf” gözüyle bakılmaz ise…

Yayın Ortamı: Spor Kritik

Yayın Tarihi: 09.05.2014

Paylaş:
Football Benchmark, geleneksel Avrupa